Balık çizimleri, en az on dört bin yıldır sanat eserlerine konu olmuş ve birçok kültüre ait ilkel sanat eserlerinde karşımıza çıktı. Örneğin Batı'nın eski uygarlıklarında balıklar, seyrek de olsa değişmez bir motifti. Eski Mısır'da da aynı şekilde balık tasarımları yaygındı. Yunanlıların ve Romalıların dekoratif balık tasarımları ise çoğunlukla mitolojik bir öneme sahipti.
Matbaanın gelişmesiyle, dini olmayan balık tasvirleri daha yaygın hale geldi ve Rönesans döneminde gerçekçi balık resimleri, özellikle natürmort tablolarolarak ortaya çıktı. Bu natürmort geleneği 17. yüzyılda Hollanda'da zirveye ulaştı.
Realist ressamlar, yeni yakalanmış balıkların ıstırabını, balıklarla bir araya gelen dramatik deniz manzaralarını ve bazen de yaşam alanlarındaki tatlı su balıklarını gösteren yağlı boya balık tablolarıortaya çıkardı. Yirminci yüzyılda ise balıklar Matisse, Picasso, Klee, Masson, Beckman, Soutine, Magritte ve Thiebaud dahil olmak üzere birçok modern sanatçı tarafından resmedildi.
Bu sanatçıların yaptığı yağlı boya balık tabloları elbette yalnızca balıkların yaşam, zenginlik ve mutluluk gibi duygularla ilişkilendirilmesinden ibaret değildi. Bazıları sevindirici olabildiği gibi ölen balıkların resmedildiği natürmort eserlerde daha çok hüzün hakimdi.
Balık tablolarının tarihsel gelişimine çağdaş doğa sanatçıları bambaşka bir anlam kazandırdı. Bu sanatçılar canlı balıkları gerçekçi bir şekilde resmetmeye başladılar ve günümüzdeki balık tabloları ortaya çıktı.
Bugün yağlı boya balık tablolarıdendiğinde akla gelen ilk çizimler Japonya sanatına ait olan Koi balıklarıdır. Koi balıkları birçok iyi özelliği sembolize etmeleriyle bilinir. Akıntıya karşı yüzdüğü ve büyük engellerin üstesinden geldiği bilinen koi balıkları, gücü, cesareti, sabrı ve başarıyı simgeler. Siz de koi balıklarıyla iç mekanlarda harika bir atmosfer yaratabilirsiniz.